Türk Dış Politikası ve Hedefleri ile Türk Savunma Sanayi Yatırmları Uyumlu mu?

Bu soruya iki kelime ile cevap vermek gerekirse, “Çoğunlukla evet” diyebiliriz. Ancak çok hızlı gelişen askeri teknolojiye ayak uydurmadaki yetersizliğin yanı sıra, yetkin mühendis sayısının yeterli olmaması, üstüne proje bazlı mali yetersizlik de eklenince bazı projelerde yurt dışından destek alınmak zorunda kalınmıştır. Yabancı ortaklarla sık sık siyasi sorunlar çıkması gibi sebepler yüzünden bazı ürünlerde çok uzun sayılacak gecikmeler yaşanmaktadır. Örneğin Altay tankı, F-16’ların elektronik harp kendini koruma sistemi SPEWS gibi veya tank palet fabrikası geçici işletim hakkında BMC’nin yabancı ortak (Katar) almak zorunda kalması...

Başlıktaki soruyu cevaplarken önce tarihsel süreç içinde genel bir özet yapacak, sonra çağı yakalama adına başarılarımızdan yine özetle bahsedecek, doğru seçim ve yatırımları anlatacak ve en sonda da tenkit ettiğim noktalara kısaca değineceğim.

Şüphesiz son 15 yılda Türk Savunma Sanayii’nde çok önemli gelişmeler yaşanmış, yüksek bir ivme yakalanmış ve ihracat başarılarından bahsedilir olmuştur. Ancak tabiidir ki bunların bazılarının temeli çok eski yıllara dayanmaktadır.

Bazı Savunma Sanayi Firmalarının Kuruluşu ve Atılan Temeller

1921 yılında Askeri Fabrikalar Genel Müdürlüğü ile atılan temel, 1950’de MKE’ye inkılap etmiştir. Ayrıca 1924’de; Gölcük Tersanesi, Fişek Fabrikası. 1925’de Şakir Zümre Fabrikası (Uçak bombası ve diğer mühimmatları üreten özel sektör). 1926 senesi Eskişehir tamirhanesi, TAMTAŞ (Tayyare ve Motor Türk A.Ş.) gibi günümüze kadar çeşitli firmalar bünyesinde fabrika, atölye ve tersaneler faaliyete geçirildi.

MAKALENİN DEVAMINI DERGİMİZE ABONE OLARAK OKUYA BİLİRSİNİZ...