Nükleer Güçlü Denizaltı Gemileri

Dünyadaki ülkelerin ekonomik ve teknolojik gücünün bir sonucu olarak ortaya çıkan güçlü ordular anlatılırken veya sıralanırken “Süper güç”, “Blue Water NAVY”, “Nükleer Güç”, “Nükleer Caydırıcılık”, “Stratejik Kuvvetler”, “Nükleer dehşet dengesi” veya “Stratejik Denge” gibi kavramlar sık sık zikredilir.

Bir ülkeden veya ordusundan bahsederken yukarıdaki ifadeleri kullanıyorsak yani dünya üzerindeki “Stratejik Güç Dengesi”nde terazinin taraflarından birinde ise aşağıdaki imkân ve kabiliyetlere sahip olması gerekir. Bu imkân ve kabiliyetler: Nükleer Silahlar, Balistik Füzeler, Nükleer Güçlü Denizaltılar, Uzay Sistemleri ve Uçak Gemileri olarak sıralanmaktadır (Helikopter gemileri veya LPD sınıflarını kast etmiyorum).

Şu an dünya üzerinde geniş çaplı ve katılımlı bir savaş da devam etmediğine göre stratejik bir güç dengesinin olduğunu veya dengenin tarafları savaştan alıkoyduğuna yani terazinin dengede olduğuna hükmedebiliriz.

Öte yandan “Askeri Güç”, “Caydırıcılık” veya “Stratejik Denge Unsuru”nda adını ne koyarsak koyalım birer kitle imha silahı oldukları için ilk sırayı nükleer silahlar almaktadır. Günümüz de ise bir ülkenin tek başına nükleer silaha yani Atom, Nötron bombaları veya Hidrojen bombası gibi Termonükleer bombalara sahip olması tek başına çok bir şey ifade etmemektedir. Önemli olan bu nükleer silahları adresine teslim edebilme imkân ve kabiliyetinin ne seviyede olduğudur.

MAKALENİN DEVAMINI DERGİMİZE ABONE OLARAK OKUYA BİLİRSİNİZ...