AB’de Ekonomik ve Siyasal Durgunluk Devam Ediyor / Full Speed

Avrupa Birliği, 2004 yılından beri bir nev’i ara dönem yaşamakta, bir başka ifadeyle varoluş krizi ile karşı karşıya bulunmaktadır. Avrupa bütünleşmesini daha ileri bir aşamaya taşımak için oluşturulan Anayasanın 29 Mayıs 2005’de Fransa ve 1 Haziran 2005’de Hollanda tarafından reddedilmesi, bütünleşme hareketini duraklamaya sürükleyen ilk önemli gelişme olmuştur. İkinci olarak, 1 Mayıs 2004’de AB’ye katılan 10 yeni ülkenin sistemin içine alınmasının yarattığı sıkıntılar, bir yıl içerisinde belirgin biçimde ortaya çıkmış ve bütünleşme hareketini olumsuz etkilemiştir. Gerçekten de, “en büyük genişleme” olarak da bilinen 2004 yılındaki genişleme sonucunda AB ilk kez bu kadar çok devleti aynı anda bünyesine dahil etmiş, ancak onların bu kez de yeni katılanların AB’ye uyum sorunları ortaya çıkmıştır.

AB’yi derinden etkileyen bir başka gelişme, 2008 yılında patlak veren ekonomik bunalım olmuştur. ABD’de başlayan ekonomik kriz, zaman içerisinde diğerlerini ve bu arada AB üyesi ülkeleri etkisi altına almıştı. Euro bölgesi, krizden derin biçimde etkilenmiştir. Diğer üye devletlerden daha ileri seviyede bütünleşme sağlayan Euro bölgesi ülkeleri, krizin ardından Maastricht Kriterlerindeki standartları korumakta zorlanmışlardır. Bazı ülkelerde enflasyon, faiz, bütçe açığı ve dış borcun ulusal gelire oranı Maastricht Kriterlerinden sapma göstermiştir. Temel ekonomik göstergeleri bozulan ülkeler arasında ilk sırada Yunanistan gelmiştir. Bu ülkenin iflas etmekten kurtarılmasına özellikle itina gösterilmiştir. Olağan koşullarda Yunanistan’ın Euro bölgesinden çıkarılması gerekiyor iken, bu yapılmamış, Euro bölgesi için negatif sonuçlar ortaya çıkmaması için cömert yardımlarla kurtarılmıştır. Yapılan değerlendirmeye göre, Yunanistan’ın Maastricht Kriterlerinin gerisine düştüğü için Euro bölgesinden ihraç edilmesi, hem diğer para birimleri karşısında Euro’nun büyük ölçüde değer yitirmesine neden olacak, hem de benzer sorunları olan diğer ülkeler için de ihraç mekanizmasının işletilmesi gerekecekti. Bu durumun yaratacağı Euro’nun değer ve AB’nin imaj kaybı, Euro bölgesi ve Avrupa bütünleşmesi için büyük zararlara neden olabilecekti. Tüm bunlardan kaçınmak için AB tarafından IMF ile birlikte Yunanistan için büyük bir kurtarma programı uygulamaya konulmuştur. Bununla birlikte, 2008 krizi aynı zamanda İspanya, Portekiz, İtalya ve hatta Fransa’yı da derin biçimde etkilemiştir. Keza, AB’ye yeni katılan ülkeler de ekonomik kriz nedeniyle büyük sıkıntılar yaşamışlardır.

MAKALENİN DEVAMINI DERGİMİZE ABONE OLARAK OKUYA BİLİRSİNİZ...